Türk hukukunda 4857 sayılı İş Kanunu ve 857 Deniz İş Kanunu yürürlüktedir. Bunlardan İş Kanununun kapsamı, ilk maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir. Bahsi geçen dördüncü maddede ise, “deniz ve hava taşıma işlerinde” çalışanlara İş Kanunun uygulanmayacağı açıkça hükme bağlanmıştır.

Deniz İş Kanununa bakılacak olursa, Kanunun uygulanabilmesi için evvela gemi adamının (gemi insanının) istihdam edildiği geminin Türk Bayraklı olması şarttır. Bunun yanı sıra, geminin yüz ve daha yukarı grostonilato büyüklüğünde olması da aranır. Buna göre, yabancı bayraklı bir tanker ya da kuru yük gemisinde çalışan mesela kaptan, zabit ya da yağcının tarafı olduğu hizmet sözleşmesine (seafarer employment agreement), Deniz İş Kanununun uygulanması mümkün değildir. Bahsi geçen gemi adamları İş Kanunundaki “deniz taşıma işi” istisnasına girdiklerinden, hizmet sözleşmeleri (iş akitleri), İş Kanununa da dahil kabul edilmemektedir. Halbuki çalışılan gemi, römorkaj, kurtarma, yangın söndürme, kablo boru döşeme, temizlik maksatlı olsaydı ya da davada yüzer vinç veya tarak gemisi tartışılsaydı, deniz taşıma işinden bahsedilemeyecek ve İş Kanunu tatbik edilebilecekti. İşte gemi türüne göre yapılan ve özünde hukuka aykırı olan bu ayrıma dayalı Yargıtay 9. ve 11. Hukuk Dairelerinin birçok kararı mevcuttur.

Yargıtay’ın benimsediği ve aynı yönde doktrindeki genel görüş, İş Kanunu ve Deniz İş Kanunu dışında kalan durumlarda gemi adamlarının çalışma ilişkilerine, Türk Borçlar Kanununun hizmet sözleşmesine dair genel hükümlerinin (m. 393 vd) tatbik edilmesidir. Hatta bu görüşe göre, gemi adamının hizmet sözleşmesine dayalı bir uyuşmazlığın iş mahkemesi ya da asliye ticaret mahkemesi yerine asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yöndeki kararlardan birinde gemi kaptanı ve yardımcısının armatörden olan maaş alacağına dayalı uyuşmazlıkta Yargıtay 11. Hukuk Dairesi aşağıdaki gerekçeyle yerel mahkemenin kararını bozmuştur:

“Dava, gemi kaptanı ve kaptan yardımcısının hizmet sözleşmesine istinaden ödenmeyen işçi alacaklarının tahsili istemine dair olup, mahkemece açıklanan sebeplerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, davalılar tarafından işletildiği ileri sürülen yabancı bayraklı gemide çalışan davacılar, hizmet sözleşmesi ve iş hukuku hükümlerine dayalı olarak istemde bulunmuştur. Hizmetin ifa edildiği geminin, Türk bayraklı olmayıp yabancı bayraklı olması sebebiyle uyuşmazlık, Türk bayraklı gemilerde bir hizmet akdi ile yapılan çalışmaları düzenleyen 854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nun 1. maddesi kapsamı dışında kalmaktadır. Bu durumda, taraflar arasındaki temel ilişki hizmet akdinden kaynaklanan işçi alacağının istemine dair olup, uygulanacak hükümlerin de hizmet sözleşmesine dair Türk Borçlar Kanunu hükümleri olduğu, uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen hususlardan da doğmadığı, görev hususunun buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda, davaya konu uyuşmazlığın açıklanan sebeplerle genel mahkemelerin görevine girdiği, görev hususunun re’sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardan bulunduğu da gözetilerek, mahkemece davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına yönelik hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” (E. 2016/3046, K. 2017/5177, T. 9.10.201i Kazancı).

Buna göre deniz iş hukukunda hizmet sözleşmesine dayalı bir uyuşmazlıkta, sözleşmenin tabi olacağı hukuki rejim de lege lata de lege feranda tespit edilmeli, ardından gemi adamlarına hak ettikleri işçilik alacakları hukuka uygun şekilde hesap edilerek armatöre yüklenmelidir. Bu noktada Türk Ticaret Kanununun gemi adamlarına hem kanuni rehin hakkı temelinde gemi alacağı hem de deniz alacağı bahşederek gerektiğinde geminin ihtiyati haczine (arrest/tutuklama) başvurulabileceği de hatırlatılmalıdır (TTK m. 1320, 1352).

Gemi adamlarının işçilik alacakları, yurda dönüş, gemide ölüm ve yaralanma, P&I sigortasına başvuru, fazla mesai, maaş/ücret  alacağı vb tüm deniz iş hukukuna has durumlarda bilgi ve danışma için iletişim sayfamızı kullanarak hızlı bir şekilde bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Categories:

Comments are closed